24 Haziran 2013 Pazartesi

Infinity*

Büyümenin her aşamasını en tatlı şekilde geçirdi belki de,
Kimse bilemedi.
Bir şeyi istediğinde muhakkak ulaşabilene kadar sabretmişti.
Meraklı bir çocuktu, neyin nasıl var olduğunu düşünecek kadar.
Bazen aptal sayıyordu kendini,
Yaşıtları onun düşündüklerinden habersizdi.
Çok çabuk büyümek istedi,
Çünkü büyümek demek, istediği her şeye bir adım daha yaklaşmak demekti.
Böylece tüm hayallerine ulaşıp, mutlu olmayı hedeflemişti.
Merak ettiği onca şey arasında tek şeydi merakında buyur etmediği-
''Mutluluk''.
Mutluydu, hayalleri vardı, büyümek istiyordu.
Ve tüm bunların hepsi günden güne gerçekleşiyordu.
Kimse gelip bunların hepsinin mutluluğunu azaltacağını söylememişti.
Çabuk öğrenmeyi seven bir çocuktu aynı zamanda Mathilda.
Her yeni bir ders, yeni bir hayal kırıklığıydı.
Yaşıtlarının aksine, merakının verdiği hataları erken öğrendi.
Bir gün geldi, hayallerinin tam ortasında buldu kendini.
İki adım görüyordu gözlerinin önünde,
Birinin sonu kocaman bir hiç, diğeri ise çetrefilli bir yolun en sonundaki hedefleriydi.
Emek vermeyi seçti küçük kız,
Her ne kadar canı yanacak olursa olsun, hayal ettiklerini elde edeceğine dair söz verdi.

Ve günü geldi,
Hayallerine en yaklaştığı dönemlerde büyüdü Mathilda.
Her gece silinen bir anıya sahip çıktığını söylemişti,
Arada bir de kendi anılarını silmek istediğini.
Cesaretinin buna elverişli olmadığını dile getirirken,
Aynalar karşısında ne kadar aciz göründüğünü belli etmişti.
Hataları vardı sadece, acizlikten evvel çok uzaklarda.
Hayata bakış açısını değiştiremediği gibi,
Bulunduğu acıların içinden kurtulmanın tek yolu olduğunu-
Acıların üstüne gitmek olduğunu ezberletiyordu kendine.
Gün doğuyordu,
İnsanlar uyanmadan, sûkûnet bozulmadan evinden ayrıldı.
Tanrı'nın muazzam bir hediyesi olarak gördüğü gün doğumları için çatıya çıktı.
En güzel yeriydi burası onun,
Yıldızlara eşlik edebildiği, sonsuzluğu tadabildiği, sessizliğin içinde kaybolabildiği en naif yerdi.
Çocukluğuna dönerdi sık sık buralarda,
Belki de bu tarumar yeri tek sevme nedeniydi-
Sadece burada kendiyle yeniden tanışabilmesi.

En önemlisi de bir günü, bir diğerine bağlayan gecelere şahit olabilmesiydi.
Ruhunun son demlerine kadar kirlendiği zamanlarda,
Bu saatlerdi en güzeli.
İnsanların yavaş yavaş tükendiği,
İnsanların anlaşmışçasına bütün geceyi sessizliğe gömmeleri,
Bulunan onlarca sesin, sessizliğe gömülmesi.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder